Blog Yazmak Üzerine
Vay be kaç gün olmuş yeni bişi yazmayalı. Ben eskiden böylemiydim, her akşam karalardım bişiler peh peh. Ama nabarsınız oldu yaş 21 iş , güç olmuyor. İşin şakası bir yana önce uzun ve işkence gibi bir sınav haftası, sonra da iş derken nerdeyse bi aydır bakamamışım buraya. Onu gördüm bişiler yazmak istedim. İstedim, istedim ama istemekle olmuyor ne yazayım? Ama buldum, her ne kadar bi aydır hiç bişi yazmayarak size kötü örnek olsamda neden blog yazdığımla veya sizin neden blog yazmanız gerektiği ile ilgili düşüncelerimi yazmak istiyorum. Biliyorum sizde bu düşüncelerimi okumak çok istiyorsunuz.
Konuya şurdan başlıyayım. Bundan 2 ay kadar önce Aiesec'in düzenlediği Atemco'ya katılmıştım. Orada ki bir oturumda "Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor.." adlı projenin destekçileri olan Intel, Mıcrosoft, Cisco ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)'den yetkililer bulunuyordu. Şimdi yukarda ne diyodun, ee şimdi ne alaka Atemco'yu anlatıyorsun demeyin giriyorum hemen konuya çok sabırsızsınız sizde ya. Şimcik şöyle oluyor. Bu oturumda bir çok güzel konudan bahsedildi ama özellikle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programından gelen yetkili abimin söylediği bir söz tam olarak benim blog yazmakla ilgili görüşlerimi özetliyordu. Şunları söylemişti: Bilgisayarlar genelde ne için kullanılıyor diye düşününce görüyoruz ki genelde oyun oynamak veya chat yapmak. Çok çok küçük bir kesim yeni bilgiler okumak, ufkunu geliştirmek için kullanıyor. Bu neden hiç düşündünüz mü peki? Çünkü gerçekten kaliteli içerik üreten siteler yok böyle oluncada insan ne yapıyor canm sıkıldı bir oyun oynayayım veya messenger'da kimler varmış bir bakayım diyor. Gerçektende kaliteli içerik üreten siteler yok bir sitedekini okursanız, artık zaten diğer sitelere girmenize gerek bile kalmiyor çünkü hepsi birbirinden veya bir yerlerden kopyalanmış ayni şeyler. Bu yüzden bir bilgiyi aramaya çalışınca hep yabancı içerikle karşılaşıyoruz. Tamam biz biliyoruz ingilizce anlıyoruz ama birde bilmeyen birini düşünün öğrenmek istediği halde öğrenemiyor, sınırsız bir ortamda sınırlanıyor. İşte bu yüzden bizler bildiklerimizi, önemli gördüklerimizi bloglarla paylaşırsak, en kötü bir kişiye bile olsa ona ulaşıp onu aydınlatabilirsek, onun ufkunu genişletebilirsek, uzun vadeli düşününce hem o insana hemde ülkemize büyük faydamız dokunacaktır. Bildiklerimiz bizde durduğu sürece sadece bize bir faydası vardır, paylaşırsak tüm insanlara. Böyle oluncada düşününce bir rekabet ortamı oluşacak senin bildigini artık onu okuyanlar biliyorsa sen artık daha fazla bilmem gerekecek bunun da senin gelişimine bir katkısı olacak. Eğer bir şeyler biliyorsak insanlara en kolay ulaşabileceğimiz internette bunları paylaşalım ki bildiklerimiz çoğalsın. Düşününce gerçekten "Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" lafının ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.
Neyse uzun zaman yazmayınca cenem düştü yine biraz uzun anlattım ama umarım ne demek istediğimi anlamişsinizdır. Önümüzdeki ay görüşürüz :p
Konuya şurdan başlıyayım. Bundan 2 ay kadar önce Aiesec'in düzenlediği Atemco'ya katılmıştım. Orada ki bir oturumda "Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor.." adlı projenin destekçileri olan Intel, Mıcrosoft, Cisco ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)'den yetkililer bulunuyordu. Şimdi yukarda ne diyodun, ee şimdi ne alaka Atemco'yu anlatıyorsun demeyin giriyorum hemen konuya çok sabırsızsınız sizde ya. Şimcik şöyle oluyor. Bu oturumda bir çok güzel konudan bahsedildi ama özellikle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programından gelen yetkili abimin söylediği bir söz tam olarak benim blog yazmakla ilgili görüşlerimi özetliyordu. Şunları söylemişti: Bilgisayarlar genelde ne için kullanılıyor diye düşününce görüyoruz ki genelde oyun oynamak veya chat yapmak. Çok çok küçük bir kesim yeni bilgiler okumak, ufkunu geliştirmek için kullanıyor. Bu neden hiç düşündünüz mü peki? Çünkü gerçekten kaliteli içerik üreten siteler yok böyle oluncada insan ne yapıyor canm sıkıldı bir oyun oynayayım veya messenger'da kimler varmış bir bakayım diyor. Gerçektende kaliteli içerik üreten siteler yok bir sitedekini okursanız, artık zaten diğer sitelere girmenize gerek bile kalmiyor çünkü hepsi birbirinden veya bir yerlerden kopyalanmış ayni şeyler. Bu yüzden bir bilgiyi aramaya çalışınca hep yabancı içerikle karşılaşıyoruz. Tamam biz biliyoruz ingilizce anlıyoruz ama birde bilmeyen birini düşünün öğrenmek istediği halde öğrenemiyor, sınırsız bir ortamda sınırlanıyor. İşte bu yüzden bizler bildiklerimizi, önemli gördüklerimizi bloglarla paylaşırsak, en kötü bir kişiye bile olsa ona ulaşıp onu aydınlatabilirsek, onun ufkunu genişletebilirsek, uzun vadeli düşününce hem o insana hemde ülkemize büyük faydamız dokunacaktır. Bildiklerimiz bizde durduğu sürece sadece bize bir faydası vardır, paylaşırsak tüm insanlara. Böyle oluncada düşününce bir rekabet ortamı oluşacak senin bildigini artık onu okuyanlar biliyorsa sen artık daha fazla bilmem gerekecek bunun da senin gelişimine bir katkısı olacak. Eğer bir şeyler biliyorsak insanlara en kolay ulaşabileceğimiz internette bunları paylaşalım ki bildiklerimiz çoğalsın. Düşününce gerçekten "Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" lafının ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.
Neyse uzun zaman yazmayınca cenem düştü yine biraz uzun anlattım ama umarım ne demek istediğimi anlamişsinizdır. Önümüzdeki ay görüşürüz :p
0 yorum :
Yorum Gönder